BİLİNÇLİ TEKNOLOJİ KULLANIMI

BİLİNÇLİ TEKNOLOJİ KULLANIMI

22.02.2024 30

TEKNOLOJİNİN ERGEN GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİSİ

            Çocukluk döneminin en önemli iki duygusal işlevi olan kaygıve korkunun bir kaynağı da saldırganlık, şiddet ve acı unsuruyoğun olan televizyon programları ya da sanal oyunlardır. Kimikorkular çocuğun bir filmden ya da görüntüden etkilenmelerisonucu oluşmaktadır. Ergenlik dönemine gelindiğindebilgisayar oyunlarına bağımlılık kertesinde bağlanan çocuklarşiddet içerikli oyunlar sayesinde psikolojik travmalara maruzkalmakta, çevresine karşı daha saldırganca tutumlarsergilemeye başlamaktadır. Ergenlik döneminde görülenheyecan arama ve risk almayı seven davranış kalıpları ergengencin bağımlılıklara düşkünlüğünü arttırmaktadır. Bu dönemsosyal medya bağımlılığı, sanal oyun ve akıllı telefon bağımlılığıaçısından çok kritik bir dönemdir. Farklı aktivitelere aynı andaulaşmak, hızlı akan ekran görüntüleri, ergenlerde dikkateksikliği ve hiperaktivite bozukluğunu pekiştiren faktörlerdenbiridir. Bunun yanı sıra yapılan çalışmalar depresyon veteknoloji bağımlılığı arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişkiolduğunu ortaya koymaktadır. Bu ilişki bir kısır döngüyebenzemektedir ve karşılıklı çift yönlü bir etkileşime sahiptir.Şöyle ki depresif birey yalnızlık, sosyal fobi, anksiyete gibiduygularından kurtulmak için sanal dünyadan medet umarken,bağımlılığı sebebiyle dış dünyadan uzaklaşan ve arkadaşilişkileri sekteye uğrayan kişilerin de depresyona girdiğinigörmek mümkündür. Kontrolsüz teknoloji kullanımınınzararları bunlarla sınırlı olmayıp yeme bozukluğu, uykubozukluğu, kas ve iskelet sistemi problemleri, öfke, panik atakgibi durumları da tetikleyebileceği unutulmamalıdır.

22-02-2024

NE TAMAMEN UZAK, NE DE SINIRSIZ

 

Ülkemizde TÜİK 2013 yılı araştırma verileri 6-15 yaşgrubundaki bilgisayar kullanımına başlama yaşınınortalama 8 olduğunu bildirmektedir. Bu yaş grubundakiçocuklarda bilgisayar %60,5, internet %50,8, cep telefonuise %24,3 oranında kullanılmaktadır. İnternete bağlanmaaracı tercihi ise çoğunlukla bilgisayardır. Özellikle akıllıtelefon ve tabletleri, bilgisayarları yardımsız kullanarakoyun oynama, video izleme artık çok küçük yaştakiçocuklar için bile uygun hale gelmiştir. Teknolojik cihazlarınçocuklar tarafından kullanımı çocukların bilişsel ve sosyalgelişimini etkilediği belirtiliyor. Bu cihazların kullanımkolaylığı ve erişilebilir olması maalesef ki çocukların dahafazla teknolojik cihazlarla vakit geçirmesine olanaksağlamaktadır. Her gün; 3-6 yaş arası çocukların 30 dakika,ilköğretim çağına gelmiş çocukların 45 dakika, ortaöğretimöğrencilerinin günde 1 saat, lise çağına gelmiş gençlerin ise2 saat ekranla, teknolojik araçla vakit geçirmesi en doğruyoldur. Okul döneminde çocuğa teknolojik araçlarla vakitgeçirebileceği, ihtiyacını karşılayabileceği uygun bir süreverilmelidir. Bu süreler okul zamanı ya da tatil farketmeksizin uygulanırsa teknoloji bağımlılığı ebeveynler içinbir tehdit olmaktan çıkabilir.

 

YENİ NESLİN TEKNOLOJİ KULLANIMINA KARŞITUTUMUMUZ NASIL OLMALI?

 

Bilinçli teknoloji kullanımı, güvenli internet kullanımı ya da teknoloji bağımlılığıylamücadele özellikle 2000’den bu yana giderek önemini arttırmakta, 2000 öncesindedoğanlar Jetgiller izleyip; görüntülü konuşma, akıllı saatler, robotlar, uçan arabalar vb.hayal ederken 2000’den sonra doğanlar hayal edilen bu teknolojinin içinde doğdu. Onlardijital yerlilerken 2000 öncesi doğanlar ayak uydurmaya çalışan dijital göçmenler oldu.Peki, dijital göçmenlerin yeni neslin teknoloji kullanımına karşı tutumu nasıl olmalı?

 

Öncelikle onların içinde bulunduğu dönemi anlamaya çalışılmalı, hangi oyunlarıoynuyor, hangi youtuberları takip ediyor, hangi dizileri takipte… Tüm bunlara hakimolmak onunla sohbetin yolunu açabilir. Onun dünyasını yargılamadan, sohbet ederek,onun için sakıncalı bulduğumuz içerikleri bu sohbet sırasında samimi bir dilleaktarmamız daha etkili olacaktır.

Teknoloji tarafından kuşatılmış bu dünyada teknolojiyi yasaklamak, onlarla ilişkimizeciddi zararlar verecektir. Yasaklar yerine yapıcı ve uygulanabilir kurallarbelirleyebiliriz. Okul zamanlarında, hafta içi eğitim öğretim amaçlı internet kullanımıharicinde interneti kısıtlayabilir, hafta sonu vakit geçirme amaçlı internete süreliolmak koşuluyla izin verebiliriz. Mobil ve sabit internette aile ve çocuk profilioluşturarak güvenli internete geçebiliriz.

Son araştırmalara göre gençlerin %97’si akıllı telefon sahibi. Ve birçoğunun uyumadan öncetelefonuna bakıp saatlerce telefonda zaman geçirmesi teknoloji bağımlılığı ve uyku düzensizliğigibi birçok soruna neden olabilmektedir. Ev içi bir kural olarak telefonlar yatak odasındadurmamalı alarm dahil olsa telefon yatak odasına girmemeli. Telefon yerine dijital saatler, çalarsaatler alarm yerine kullanılabilir. Basit bir kural gibi görünse de çok etkili olduğu zaman içindefark edilecektir. 

 

TEKNOLOJİNİN AİLE İÇİ İLETİŞİME OLUMLU VEOLUMSUZ ETKİLERİ

Günümüzde çocuklar, teknolojinin kontrolsüzce kullanıldığıbir dünyanın içinde doğuyor ve büyüyorlar. Hâl böyleykenaile içi iletişimin bundan etkilenmemesi mümkün değildir.Çocukların gözünü ilk açtığı sosyokültürel ortam aile olmaklaberaber çocukların sosyokültürel gelişimi içinde iyi bir aile içiiletişime ihtiyacı vardır. Bu iletişimin yerine gelmesi içintemel şart, aile üyeleri arasındaki açık, sık ve olumlu biriletişimdir. Çocukların sosyal ihtiyaçları aile içinde ancak buyolla sağlanır, aksi durumda çocuklar sosyal ihtiyaçlarınıntatminini TV, bilgisayar, tablet, telefon gibi teknolojikaletlerden sağlama yoluna gideceklerdir. Bu durumdayukarıda sayılan teknolojik araçların aile içi iletişimi etkilediğiaçıktır. Teknolojik araçlar zaman ve mekan sınırı olmaksızıninternet yoluyla bağlantı kurularak ailesel bağları ve ilişkilerigeliştirecek fırsatlar yaratabilir. Bu teknolojinin en iyiyönlerinden biri olsa da bireyin aile içi iletişimi etkileyerekyüz yüze etkileşimini ve toplumsal katılımını azaltıcı etkiyede sahiptir. Yapılan araştırmalar sonucunda teknolojikaraçlarla geçirilen zaman arttıkça aile ilişkilerinde o orandaazalma görülmektedir. Sosyal medyanın yoğun olarakkullanılması sadece aile ilişkilerini değil ailede yaşanacakbaşka sorunlara da sebep olmaktadır” (Güleç, 2018: 105)Gençler odalarında yalnız, internetle vakit geçirdikleri vesosyal hayattan izole olmaktadırlar.

 

DİJİTAL AYAK İZLERİMİZ

 

Dijital ortamlarda gerçekleştirdiğimiz eylemlersonucunda farkında olarak ya da olmayarak birçokiz bırakıyoruz. Dijital ayak izlerimiz olarakadlandırdığımız bu kavram bizlerin internetteki tümişlemlerini kaydeden adeta bir kütüphane gibidir.

Aktif dijital ayak izlerimiz; sosyal medyagönderileri, e-postalar, blog, forumlardakiiçeriklerimiz vs. iken; pasif dijital ayak izlerimizarama geçmişleri, IP adresimiz, tıkladığımızreklamlar vs. olabilir.

Aktif ya da pasif bıraktığımız bu izler veritabanında kötü niyetli kullanıcıların eline geçebilir.Biz yetişkinler hem kendimiz için hem de günümüzdijital ebeveynleri olarak çocuklarımız için butehlikelerin farkında olmalı ve çocuklarımızıbilinçlendirmeliyiz.

Sosyal medya gizlilik ayar denetimi yapmak,tanımadığımız ya da güvenmediğimiz hesaplarlailetişim kurmamak ya da iletişim kurmakzorundaysak temkinli iletişim kurmak,kullanmadığımız ya da erişimimiz olmayan hesaplarıkapatmak, güvenli hesap şifreleri oluşturmak,yazdıklarımız ya da yüklediğimiz verileri silsek bilebir şekilde veri tabanında izinin kaldığının bilincindeolarak eylemlerde bulunmak bile bizi çoğutehlikeden uzak tutacaktır.

 

TEKNOLOJİYİ BİLİNÇLİ KULLANALIM AMA NASIL?

 

Teknoloji çağı olarak adlandırdığımız bu dönemdeteknolojiden uzak kalmak elbette mümkün değil. Fakat yararlıolduğu kadar zararlı da olabilecek teknolojiyi bilinçli şekildekullanmak, çocuklarımızın da kullanmasını sağlamak bizimelimizde.

Ebeveyn olarak bilinçli teknoloji kullanımını sağlamak adınaneler yapmalısınız?

Ebeveyn olarak çocuğunuzun teknoloji dünyasına sağlıklışekilde yönlendirmek için katı kısıtlamalar ve cezalar vermekyerine bu konuda çocuğunuza rol model olmalı, teknolojiyi sizde bilinçli şekilde kullanmalısınız.

Çocuğunuzun her gün bilgisayar/telefona ayırdığı zamanıbelirleyip bu konuda bir anlaşma yapmalısınız. Bu süre günlükiki saatten fazla olmamalıdır. Aşırı kullanımı engellemek içinbilgisayarın ortak kullanıma açık, takip edilebilecek bir alandayer almasını sağlamalısınız. Teknolojinin ailece geçirilenzamanların yerini almasına izin vermeyip televizyon, bilgisayarveya tablet olmadan çocuğunuzla birlikte yapabileceğinizetkinlikler belirlemelisiniz.

Çocuğunuzla karşılıklı sevgi, saygı ve güvene dayalı birilişkiniz yoksa internet ortamında hoşlanmadığı bir durumusizinle paylaşma ihtimali düşük olabilir. Bu sebeple onunlaaçık iletişimde bulunarak çocuğunuzun karş ılaş tığı herhangibir tehlike veya siber zorbalık durumunda sizden mutlakadestek almasını sağ lamalısınız.

Çocuğunuzun arkadaş larıyla sadece internette değ il yü z yü zede iletiş im kurmasını ve paylaş ım yapabilecekleri ortamlardada bulunmasını desteklemelisiniz.

Unutmayalım ki;

yetişkinlerin doğru yönlendirme ve mantıklısınırlandırmaları ile kullanılan teknolojinin, çocukların gelişimiüzerinde pek çok olumlu etkisi bulunmaktadır.

 

Kaynak: https://terapotikakademi.com/tag/bilincliteknolojikullanimi/